Ads 468x60px

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Yalan Söyleyen Çocuğun Anne Babasına Mektubu

Çocuklarınız yalan söylüyor mu? Hatta bazen siz bütün dünyanın, insanların yalancı olduğunu düşünür müsünüz? Söylenilenlere zor inanır, sevgilinizin- eşinizin dürüstlüğünden şüphe edip durur musunuz? O doktor sizi kandırıyor bu okul paranızı yemeye çalışıyor ah bu çocuklara da bir türlü güven olmuyor mu? Oysa siz "yalandan nefret eden" "Herşeyi yap ama yalan söyleme" diyen hatta "Ben doğrucu Davut'um" diye bol bol övünenlerdensiniz.
En ufak bir beyaz yalana bile tahammül edemeyen, beyaz yalanların sonunun felaket olduğunu düşünenlerdensiniz. Ödünüz kopar yalandan, "Yılandan korkmam yalandan korkmam" hesabı.
Çocuğunuz konuşmaya başlayıp da size köpekbalığının kalbine yaptığı yolculuğu ballandıra ballandıra anlatınca tokat yemiş gibi oldunuz! Çünkü çocuğunuz konuşmaya başlayalı henüz bir kaç sene olmasına rağmen "yalan söylüyor".
Hemen düzeltme ihtiyacı duyarsınız. "Öyle bir şey olmadı. Bu bir yalan. Asla yalan söyleme. Kötü çocuk olursun."
Bir süre sonra çocuğunuzun her söylediği neredeyse yalandır.
-Anahtarı nereye koydun kızım?
-Mutfağa!
-Yalan söyleme, mutfakta yok.
-Aa. Odama koymuşum.
-Bana yalan söylemenden bıktım!
Bilerek yapıyor bu çocuk. Sırf beni üzmek için. Biliyor yalandan nefret ettiğimi yine de söylüyor.

Ya şöyle bir sahne olur:
-Aa! Şekerleri yeme dedim yemişsin!
-Bir tane yedim anne.
-Hayır! Yalan söyleme. İki buçuk tane yemişsin. Bak birinin paketi burada, diğeri de şurada, öbürü nerede?
-Bilmiyorum.
-Yalan söylemek kötü birşeydir. Nerede diğer paket!

Yalancı oldu bu çocuk, babası gibi!

Sonra oğlunuz büyür. Okuldan eve gelir.
-Neredeydin?
-Okuldaydım baba.
-Yaa? Hangi dersler vardı bugün?
-İşte matematik falan.
-Ya? Matematikte ne işlediniz?
-İşte polinom falan...
-Matematik öğretmeninin öyle demiyor ama! Aradı bugün okula gitmemişsin! Yalan söylüyorsun sen!

Eğer neden böyle olduğu merak ediyorsanız, çocuğunuzdan size mektup var!

Ah be baba! Madem biliyorsun niye sonuna kadar deniyorsun? Niye beni yalan söylemek zorunda bırakıyorsun? Madem biliyorsun okulu kırdığımı, niye bilmiyor gibi yapıyor-yalan söylüyorsun?

Neden benimle yalan dansı yapıyorsun baba?
Ne oldu sana çocukken? Seni çok mu kandırdılar? Aramızdaki güven ilişkisini hiçe sayıp söylediğim en ufak bir beyaz yalanda, özelimi korumak istediğimde veya dalgınlıkla yanlış birşey söylediğimde neden yalan yalancı damgası yiyorum? Bazen sana başta söylemeye cesaret edemeyebilirim bazı şeyleri. Ya da belki gözlerindeki şüpheli güvensiz ve kızgın ifadeyi silsen hemen dökülüveririm sana?
Sen benim için ne kadar değerli olduğunu bilmiyorsun anne-baba! Sen böyle yapınca ben de kendimi senin gözünde "yalancı ve işeyaramaz" hissediyorum. Bazen strese giriyor, yanlış birşey söyler, bir detayı atlar da yalancı olurum diye, sorduğun soruya düşünerek cevap veriyorum. Bazen ağzımdan yalan çıkıveriyor inan. Bazense cevap veremiyor donup kalıyorum.
Nedenini düşünüyorum bu olanların. Belki seni çok kandırdılar çocukken. Sana hiç güvenmeyip bol bol "Sana güveniyoruz ama..." Dediler. Senin takıntılı dürüstlüğünü "dobralık" olarak tanıttılar sana. Seni kontrol edebilmek için uydurdukları bir şeydi o! Oysa sana ne yalanlar söylediler. Dünyayı bambaşka bir yer olarak gösterdiler. Anne baban kendi uygunsuz kontrolcü davranışları için onlarca bahane buldular.
Sen bunu alttan alta biliyordun aslında. Sana yalan söylendiğini... Değersiz ve kandırılmış hissettin. Hem ben çocuğuma bunu yapmayacağım dedin hem de bu histen bir türlü kurtulamadığın için çocuğun da yalancının biri oldu çıktı. Tıpkı babası gibi! Tıpkı anası gibi!
Bak sana birşey söyleyeceğim. Senin bu yalan dedektörlüğün ve kontrol baskın yüzünden sana herkes yalan söylüyor gibi geliyor.
Bir de merak ediyorum. Acaba sen başka türlüsü nasıl olur bilmediğin için aynı anne babana benzeyen yalan söyleyen biriyle evlenmiş olabilir misin?
O yüzden aramızdaki dansın harmonisi bozulmuş, adımlar yanlış atılıyor ve her seferinde ikimiz de can acısıyla çığlık çığlığa bağırırken buluyor olabilir miyiz kendimizi?
Benim için ne kadar değerli olduğunu, senin anne babandan çok farklı bir insan olduğumu, senin çocuğun olduğum için gurur duyduğumu bilsen yine böyle olur muydun?
Ben seni hayalkırıklığına uğratmam, yeter ki bana güven. Bana inanmanı çok istiyorum anne. Bana kızgın bakma artık baba.
Söz veriyorum artık yalan yok. Sözüme inandın mı anne? Ya sen baba? Ben size inanıyorum. Değişecek, gelişecek, güçleneceğiz beraber. Ve dansımız tekrar eğlenceli ve uyumlu olacak!

2 yorum:

  1. elinize dilinize sağlık...bir yaşında bir oğlum var inşallah iyi bir evlat olur..inşallah bende ona iyi bir anne olurum en önemlisi de bu sanırım.ruhunu yıpratmadan karakterini bozmadan kişiliğini güçlendirecek sağlam kale gibi bir ana..işte hayalim bu saygılar...

    YanıtlaSil
  2. yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum çok teşekkurler.

    YanıtlaSil