Ads 468x60px

26 Ekim 2013 Cumartesi

Gizli Gücünü Göster! -Ebeveyn Atölyesi

Gizli gücünü göster!
Ebeveynlik zor iş! Özellikle İstanbul'da, trafik,kalabalık, gürültü kirliliği, yoğun çalışma temposu, yüksek beklentiler arasında ebeveynlik yapmak için gizli güçlere sahip olmak gerekiyor!
Biliyorum, siz ebeveynler gizli güçlerinizi kullanarak zor durumlarla baş etmeye çalışıyorsunuz.
Gelin bu güçlerimizi paylaşalım ve yeni güçler geliştirelim!
16 Kasım Cumartesi, Göktürk'te, saat 11-13 arası yapacağımız çalışmada ebeveyn olarak güçlü yönlerimizi konuşacağız. Nerelerde destek alsak iyi olur bir düşüneceğiz.
 Biraz şarj biraz deşarj olacak, bizi daha güçlü hissettirecek oyunlar, taktikler üzerinde duracağız.

Haydi bize katılın!

Ayrıntılı bilgi ve kayıt  için
uzmpskpinarmermer@gmail.com

Not:Katılım sınırlıdır.

Görüşmek üzere!
Klinik Psikolog Pınar Mermer
Oyun terapisti



8 Ekim 2013 Salı

Aaa unuttum!

Birileri için "iyilik" yapar mısınız? Yoksa "Yok kardeşim her koyun kendi bacağından asılır" mı diyenlerdensiniz?
Ya da çok sık duyarım "Ben bir yere gelirken kimse destek olmadı, ben niye olayım?"
Peki...
Bazen birinin parmağını şıklatarak yani hiç sıkıntıya girmeden halledebileceği şeyler vardır. Ancak bunların sizin hayatınızda o kadar önemli bir yeri vardır ki...
Hiç başınıza geldi mi merak ediyorum.
Sizin tam ihtiyacınız olan bir bağlantısı vardır bir arkadaşınızın. O bağlantı sizi işinizde uçuracaktır. Siz işinizi çok iyi yapıyorsunuz ancak tam da o kişinin bunu fark etmesine ihtiyacınız vardır.
Arkadaşınız bu kişiyle o kadar yakın ki...Rica edersiniz hatta "Çok önemli" dersiniz ama yok...Sizi biraraya getirmez. Pek bir sebebi de yoktur aslında.
Sizi sevmediğinden değil. Sizin için önemini anlamadığından değil. Size güvenmediğinden de değil.
İstemez işte. O da bilmez nedenini.
Belki içinden bir ses ona "Sen buralara gelirken kim sana destek oldu?Bırak kendi halletsin işini" diyordur.
Belki içinden bir ses "Ay hiç zamanım yok zamanım olsa kesin yaparım" diyordur. İçinden gelen sesin arka fonunda bir ses "Biraz daha uğraşsın" diyordur.
"Ben yapamadım o da yapamasın" diyen bir ses var ki bizim kültürümüzde en sık duyulan sesler listesinde ilk ona girebilir.
Bahsettiğim şey beceriksiz birilerine torpil yaptırmaya çalışan "Bi söyleyiversen dayına?"zihniyeti değil yanlış anlaşılmasın. Gerçekten çabalayan, yetenekli ve sadece minik bir ittirmeye ihtiyacı olan kişiler konumuz.
Bir arkadaşımın bana yakınması üzerine yazıyorum bu yazıyı.
Kuzeni bir üniversitede akademisyen. Arkadaşımın ise harika bir projesi var. Tam da kuzeninin bir hocasının görüp beğeneceği cinsten. Görüp beğenirse arkadaşımı da dahil edecek başarılı işler yapan ekibine.
Ne var ki bu hoca öyle zamansız ki arkadaşımın randevu taleplerini geri çeviriyor. 
Oysa arkadaşımın kuzeniyle beraber öğle
 yemekleri yiyorlar!
Hani bir söylese? Bir öğle yemeğine birlikte çıksalar?
Arkadaşımın kuzeni her seferinde "A tabi olur söylerim" diyor. Sonra ses yok.
Geçenlerde arkadaşım proje için birinin ekibe yeni katıldığını öğrendi. 
Kendisinden daha az kalifiye birisi.
Arkadaşımı isyan ettiren bu oldu.
Bense ona "Yeterince çabalamadın" dedim. Çok kızdı bana. Hikayeyi anlattı.
"O zaman kuzeninle ilişkini gözden geçir" dedim.
"Orada haklısın işte" dedi.
Sizce neden bunlar oluyor? Belki biz de yapıyoruz böyle şeyler? 
Var mı ihmal ettikleriniz bu aralar? Tamam çok yoğunsunuz ama biliyorum. Sizin kolayca halledebileceğiniz ancak başkasının hayatını önemli derecede etkileyebilecek bazı istekler var mı çevrenizden gelen?Risk almamak için mi yapmıyorsunuz bu istekleri yoksa gerçekten mi unutuyorsunuz?

Kitap Hediye Ediyorum!

Merhaba,

Gün Yayıncılık'ın Türkçe'ye kazandırdığı başarılı kitaplardan birini hediye ediyorum: Alison Gopnik'in yazdığı Filozof Bebek! Gopnik kendisini filozof, psikolog ve anne olarak tanımlıyor.

Bebekler tahmin ettiğimizden çok daha birşeylerin farkında ve aslında bizimle iletişime geçiyorlar.

Yenidoğan bir bebek pasif bir alıcı mıdır yoksa bizimle etkileşim halinde bir küçük insan mı?

Bebeklerin birer insan olduğunu unutuyor ve nasıl olsa anlamaz veya anlatamaz diyoruz. Aslında onlar birçok şeyi anlıyor ve birçok şeyi anlatıyorlar!


Filozof Bebek, bebeklerin aklından neler geçtiğini merak edenlerin okuması gereken bir kitap.

Şimdi  takipçilerimden birine bu kitabı hediye ediyorum. Bu yazıya ilk yorum bırakan kişi kitabın sahibi olacak!

Iyi okumalar!



4 Ekim 2013 Cuma

Kitap hediye ediyorum!

Merhaba,
Ebeveynliğin yolunun okuyup araştırmaktan geçtiğini bilen siz ebeveynler bol bol uzmanlara danışıyorsunuz. Bana en çok gelen ve beni memnun eden bir soru da :"Hangi kitabı okuyalım?" sorusu.
Connection Parenting diye bir ebeveynlik yaklaşımı var. Eğitimleri almaya başladığımda benim çalışma tarzıma çok uyduğunu fark ettim. Teknikleri uyguluyor, ebeveynlerle de bu teknikler üzerine konuşuyoruz.
"Eğer tehdit, zorlama ve baskı yerine gönül bağı, korku yerine sevgi ile ebeveynlik"
yapmak istiyorsanız Çocuklarla El Ele Ebeveynlik kitabını öneriyorum.
Önermekle kalmıyor bir kitabı hediye ediyorum.
Gün Yayıncılık anne-bebek kitapları alanında başarılı işler yapıyor. Ebeveynlere verdiği destek için teşekkür ederim. Websitesine bir göz atabilirsiniz.
http://www.gunyayincilik.com/

Şimdi blog takipçilerimden ilk yorum yazarak
 "Ben isterim" 
Diyene bu güzel  kitap hediye!
Kitap hediyelerinin devamı gelecek!